Çoğunlukla tatlı ihtiyacını karşılamak ve mutlu hissetmek gibi “masum” nedenlerle tüketilen şekerli gıdalar, insan sağlığı ve beyin fonksiyonları üzerinde çeşitli olumsuz sonuçlar doğuruyor.
/
Facebook’da Paylaş
Twitter’da Paylaş
Whatsapp’da Paylaş
Araştırmalar, aşırı şeker tüketiminin obezite, diyabet ve kalp-damar hastalıkları gibi fiziksel sağlık sorunlarına yol açmasının yanı sıra kan şekeri seviyelerinde ani dalgalanmalara neden olarak bilişsel işlevleri de olumsuz etkilediğini ortaya koyuyor.
/
Facebook’da Paylaş
Twitter’da Paylaş
Whatsapp’da Paylaş
İşlenmiş gıdaların çoğunda bulunması nedeniyle farkında olmadan aşırı tüketilen şeker, beyindeki ödül mekanizmasından sorumlu bölgeyi uyararak dopamin salgılanmasına yol açıyor. Bu da tıpkı madde bağımlılıklarında olduğu gibi kişide tekrar tüketme isteğine neden oluyor.Çok uluslu gıda şirketlerinin, pazarlama stratejilerinde özellikle çocuk ve gençleri hedef aldığını belirten uzmanlar, bu durumun önüne geçilmesi için daha sıkı yasal düzenlemeler getirilmesi çağrısında bulundu.
Yemek tercihleri 0-3 yaş grubunda şekillenmeye başlıyor/
Facebook’da Paylaş
Twitter’da Paylaş
Whatsapp’da Paylaş
ABD’de Kuzey Carolina Üniversitesi (UNC) Gillings Küresel Halk Sağlığı Okulu Beslenme Bölümünden Profesör Barry Popkin, AA muhabirine verdiği demeçte, insanlığın tatlıya olan doğal eğilimin hayatta kalma içgüdüsüyle geliştiğini ifade etti.Popkin, yüz binlerce yıl boyunca hayatta kalmak için ihtiyaç duyulan şeker ve besin öğelerini meyve ve böğürtlen gibi besinlerden karşılayan insanların, tatlıyı olumlu bir uyarı olarak algıladığını, buna karşılık acı tatları ise zehirli bitkilerden korunmak amacıyla olumsuz bir sinyal olarak değerlendirdiğini belirtti.
/
Facebook’da Paylaş
Twitter’da Paylaş
Whatsapp’da Paylaş
Ancak modern dünyada şeker tüketiminin kontrolsüz şekilde arttığını vurgulayan Popkin, özellikle şeker, doymuş yağ ve katkı maddeleri içeren aşırı işlenmiş gıdaların tüketicilerde daha fazla yeme isteği uyandırması nedeniyle bağımlılık benzeri etki yarattığını aktardı.Popkin, bu ürünlerin işlenme şekilleri nedeniyle bağımlılık yapıcı hale geldiğini söyleyerek tıpkı sigarada olduğu gibi bu tür gıdaların da bağımlılık yapan maddeler arasında sınıflandırılması yönünde bilim dünyasında artan bir baskı olduğunu dile getirdi.İnsanlarda damak tadının ve yemek tercihlerinin 0-3 yaş grubundayken şekillenmeye başladığına işaret eden Popkin, “Eğer (bu yaş grubundaki çocuklar) tatlı yiyecekleri bol miktarda tüketirse ilerleyen yaşlarda da tatlı yiyecekleri tercih edecektir.” diye konuştu.Popkin, çocukların tüketmesi gereken bebek mamalarının içinde çok miktarda şeker bulunduğunu belirterek “0-3 yaşındaki herhangi birinin vücuduna ilave şeker alması için mantıklı tek bir neden yok.” ifadesini kullandı.
Çocuklar şeker bağımlılığında “en savunmasız” grup/
Facebook’da Paylaş
Twitter’da Paylaş
Whatsapp’da Paylaş
ABD’li nörobilimci Dr. Nicole Avena, “Şeker, dopamin sistemi ve beyin üzerinde, bağımlılık yapan maddelerin etkilerine benzer şekilde etkiler gösteriyor.” dedi.Avena, şekerin bağımlılık yapıcı etkisinin insanların bu tür işlenmiş gıdaları bırakmasını zorlaştırdığını belirterek özellikle çocukların bu bağımlılığa karşı en savunmasız grup olduğunun altını çizdi.Çocukların tatlılara olan eğiliminin yetişkinlere kıyasla daha yüksek olduğunu söyleyen Avena, gıda endüstrisinin bunu dikkate alarak çocuklara yönelik yoğun pazarlama stratejileri yürüttüğünü vurguladı.Avena, şekerli ürünlerin pazarlanmasına sınırlama getirilmesi gerektiğini savunarak “Çünkü bu ürünler, işleri ve aile sorumlulukları arasında denge kurmaya çalışan meşgul ebeveynlerden birçok yönden çıkar sağlıyor. Pratik bir gıda seçeneği olarak tanıtılıyorlar ancak pek çok açıdan oldukça tehlikeliler ve çocukların hayatları boyunca sürecek sağlık sorunlarına zemin hazırlayabiliyorlar.” diye konuştu.İstanbul seyahati sırasında sigara paketlerinin üzerinde bulunan uyarı etiketlerinin büyük olmasının dikkatini çektiğini dile getiren Avena, “Biz ABD’de çok daha küçük uyarı etiketleri kullanıyoruz ancak eğer çok belirgin ve dikkati çekici uyarılar olursa insanların iki kez düşüneceğini değerlendiriyorum. Bu durum, insanların bu yiyecekleri çocuklarına sunmadan önce tekrar düşünmelerine ya da en azından çocuklarının bu tür gıdaları tüketme sıklığını azaltmayı düşünmelerine yol açabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Sağlıksız ürünler ucuz ve kolay ulaşılabilir”/
Facebook’da Paylaş
Twitter’da Paylaş
Whatsapp’da Paylaş
Küresel Sağlık Savunuculuğu Kuluçka Merkezi (GHAI) Gıda ve Beslenme Politikaları Başkan Yardımcısı Dr. Veronica Schoj da şeker, doymuş yağ ve yapay tatlandırıcı içeren aşırı işlenmiş gıdaların, sağlıksız olmalarının yanı sıra doğal ve besleyici gıdaların tüketimini geri plana itmesi nedeniyle de insan sağlığı üzerinde ciddi tehdit oluşturduğunu ifade etti.Schoj, “Aşırı işlenmiş gıda ve içeceklerle ilgili ortaya çıkan kanıtları karşılaştırdığımızda, tıpkı tütün ürünlerinde olduğu gibi bu ürünlerin de bağımlılık kriterlerinin tamamını karşıladığını görüyoruz.” dedi.Teknoloji ve yapay zekanın pazarlama sektöründe kullanılmaya başlamasının, bu alanda yeni kısıtlamalar getirilmesini zorunlu kıldığını belirten Schoj, aşırı işlenmiş gıdalara yönelik pazarlama stratejilerinin çocuklar ve gençler üzerinde “devasa” etkiler oluşturduğunu söyledi.Schoj, çok uluslu gıda şirketlerinin, özellikle çocukları hedef alan “agresif” dijital pazarlama stratejileriyle sağlıksız beslenme biçimlerini “normalleştirdiğini” kaydetti.Şekerin ve aşırı işlenmiş gıdaların zararlı etkilerinden kurtulmakta, bireysel farkındalık önemli olmasına rağmen bu tür sorunların çözümünün toplumsal boyutta ele alınması gerektiğinin altını çizen Schoj, “Sağlıksız ürünlerin her yerde ucuz ve kolay ulaşılabilir olduğu bir ortam bize hiç yardımcı olmazken sorumluluğu tamamıyla bireylere yükleyemeyiz.” ifadesini kullandı.Schoj, bu tür ürünlerle mücadelede en etkili yöntemlerin başında vergilendirme politikaları geldiğini vurgulayarak alkol ve tütündeki gibi ürünlerin zararlı etkilerine dair etiketlerin de tüketici tercihlerini değiştirmede etkili olduğu sözlerine ekledi.
Haber Kaynak : CNNTURK.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
HAFIZAYI ADETA UÇURUYOR! Günde Sadece 5 Dakikanızı Ayırmanız Yeterli… Beyin Sağlığı İçin Basit ve Etkili O Yöntem
Cildinizdeki Beyaz, Kahverengi Lekeler Sizi Uyarıyor Olabilir! Ciltteki Hangi Leke Hangi Soruna İşaret Ediyor?
SESSİZ KALP KRİZİNİN 7 SiNYALİ! Siz de Yaşıyor Ama Önemsemiyor Olabilirsiniz… Çoğu Kişi Farkında Bile Değil
Türkiye’de Son 15 Yılda 10 Farklı Kene Türü Tespit Edildi! Uzmanı Artış Sebebini Açıkladı! Peki İnsan Sağlığı Açısından Risk Var mı?
Kene Riski En Yüksek 5 İlimiz! Uzman İsim “Bu Bölgelere Dikkat” Dedi, Uyardı: Bu Yıl Vaka Sayısı Fazla Olacak! İşte Kenelerin En Sık Görüldüğü Alanlar
RESMEN İLAÇSIZ TEDAVİ! Sadece 15 Dakikada Vücudun Tazelenmesini Sağlıyor! Faydası Say Say Bitmiyor: Akciğer, Kalp, Kas, Kemik, Cilt Hastalıkları İyi Gelmediği Şey Yok